Dini Terimlerin Türkçeleri (2)
Bugün ‘imaan’ sözcüğü ile ilişkili olan diğer sözcüklere değineceğiz. ‘iman’ sözcüğü ‘a-m-n’ (alif-mim-nun) harflerinden türemiştir. Bu kökten türeyen sözcükler sırasıyla ‘amn(ar): korunma, güvenlik’ ve ‘amuna(ar): inançlı olmak, güvenilir olmak, dürüst olmak ve güvende olmak’ anlamlarına gelir. Dilimizde bu kökten olan üç kullanım vardır. Bunlardan birincisi ‘emin’ sözcüğüdür. İkincisi ‘aman vermeyen hastalık’ söz dizisindeki anlamıyla kullanım diğeri ise dualardan sonra söylenen ‘aamiyn’ sözcüğüdür ki ‘aamiyn’ ingilizcede de ‘amen’ olarak kullanılmaktadır.
‘amaan(ar)’ sözcüğü
genellikle son kök harfden önce ‘aa’ vurgusu olan sözcüklerin anlamlarında
olduğu gibi ‘güven olan, barış olan, güvence ve dışında tutulma’
anlamlarına gelir. ‘Aman, yeter artık!’ dediğinizde güvende, huzurda olmak
isteğinizi dile getiriyor olursunuz. ‘Aman vermeyen hastalık’ size güvende olma
fırsatı tanımayan hastalıkdır.
‘aaman(ar):‘inanan,
güvenen’ anlamındadır.
‘amiin(ar)’ ise son
kök harfden önce ‘ii’ vurgusu olan sözcüklerde olduğu gibi ‘güven sahibi, barışdolu, barış sahibi, güvence sahibi, inanç sahibi, güvence veren’ anlamlarına gelir ki
Türkçede kullanılan ‘emin’ sözcüğü ile de eş anlamlıdır.
Şimdi ‘aamiin(ar)’
sözcüğüne baktığımızda aslında yukarıda verilen ‘aaman(ar)’
ve ‘amiin(ar)’ sözcüklerinin birleşimidir. Yani ‘aamiin’ dediğimizde aslında ‘inanan
ve inanç sahibiyim, güvenen ve güven sahibiyim’ demiş oluyoruz. Bunu şuradan da anlıyoruz; ‘mu’min(tr)’ yine
aynı kökten türemiştir ve ‘inancı olan yada inanır’ anlamına gelir. Ama aynı zamanda
‘barışı olan, güveni olan’ anlamını da içermektedir. Burada ‘güveni olan’ olan
demek sadece kendine değil çevresine de güveni olan anlamındadır yani kendine
güvenen ve güvenilir olan.
‘iimaan(ar):imaan(tr)
ise 'inandırtma’ anlamına gelmektedir.
Şimdi sanırım
herkesin kafası karışmıştır çünkü anlamını bilmeden kullandığımız sözcüklerin
kendi dillerinde nasıl kullanıldıklarını bilmek ve bir harf değişikliği ile anlamının
nasıl değiştiğini görmek tabi ki şaşırtıcıdır. Ancak biz şunu akılda tutalım yeter, bu sözcükler ‘inanç, güven’ kelimelerinden doğmuştur. Aslına bakarsanız inanmak güvenmek demek; güvenmek de bilmek demekdir.
‘Mü’min
kardeşlerim’ denildiğinde bilin ki kişi size ‘inancı olan kardeşlerim’ diyordur. Peki
neden ‘inanan’ değil de ‘mü’min’ diyor! Sanmayın ki Allah sizin dilinizi
bilmiyor ve sizi anlamayacaktır, yada sanmayın ki Allah kutsal kitabı sadece
araplara indirmiştir. Hani Kuran, Kutsal Kitap evrenseldi. (Bu yapılan aslen ‘şekilciliktir’
ve ‘şekilcilik’ Kuran’da Allah’ın yapmayın dediği birşeydir). Allah gerçekte
tabi ki kitabı indirmemiştir. Kitap Cebrail vasıtası ile Peygamberimiz Muhammed’in
aklına yazılmıştır. O’da aklından insanlara aktarmış ve böylelikle Allah’ın Kutsal
Kitabı Kuran yazılmıştır. Peki biz bu kitabı ve içindekileri nasıl
bileceğiz. Peki biz bırakın bu kitabı, kendi inancımızı başkalarına nasıl anlatacağız? Onları nasıl bu dine davet edeceğiz? Bizim hoca böyle
söylüyor mu diyeceğiz? Peki hani dinimizde Allah ile kul arasında hiçbir
kişi yok idi, ruhban sınıfı yok idi. Tanıştığım birkaç arap arkadaşım ‘siz
müslüman değilsiniz’ demişti. Demek istedikleri ‘inancınızı yani dininizi bilmiyorsunuz’
demekti. Evet şimdi görüyorum ve arapçasını okudukça türkçeden anlıyorum ki
evet biz az biliyormuşuz (bilenler bunun dışındadır). Çünkü bir önceki yazımızda
anlatmış olduğumuz ‘müslüman’ kelimesinin anlamını biliyor olsaydık sanırım
hayata daha farklı bakardık.
İnanıyoruz ancak inancımız hocaların dilinin
ucunda. Arapça dua okuyoruz ama ne dediğimiz bilmiyoruz. Ama niyetimiz şüphesiz
iyi, Allah için dua ediyoruz; bir de anlayarak dua etsek. O zaman
okuduklarımızın Allah’ın sözleri olduğu ve Allah’ın bizim ile konuşuyor olduğunu
düşünmez miydik? Allah bizimle, kullarıyla Kitabı aracılığı ile konuşmuyor
mu? Ama sen ya hiç anlamıyorsun, ya hocan kadar anlıyor yada tam anlayamıyorsun ve şekilcilik yapıyorsun!!! Bizleri hep uyuttular ve dediler ki bu dili kimse anlayamaz, ancak ilmini almak lazım. Bir harf bile çok önemlidir. Peki türkçede bir harf önemli değil mi? Hayır, içine girince göreceksiniz ki Kuran dili tamamen arapçadır. Sadece sözcükler ve bağlaçlar bitiştirilmiştir ve biraz dile hakim olunca nereden ayıracağınızı anlayabilirsiniz. Artık her inanırın elinde Kuran dilini anlayacak bilgi ve belge mevcuttur. Bunları kullanarak bu tam çeviriyi yapmayanlar yada okumayablar ise kendi bildiklerinden sorumludurlar.
No comments:
Post a Comment
Yorumlarınızı ve isteklerinizi buradan iletebilirsiniz.
Yada anlaveinan@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. İletileriniz paylaşılmasını istemediğiniz durumlarda yayımlanmayacaktır.