Arama için buraya yazın...

GENEL BAŞLIKLAR

Friday, 1 September 2017

Dini Terimlerin Türkçeleri (1)



‘Dini Terimlerin Anlamları’ olarak değil de ‘Dini Terimlerin Türkçeleri’ olarak bir başlık attım. Çünkü biz burada terimlerin anlamlarını vermeyi değil arapça kelimelerin türkçe tam karşılıklarını bulmayı amaçlıyoruz.

Burada ve bundan sonra sitemizde bulacağınız sözcük anlamları tümü arapça-ingilizce sözlüklerden bulunmuştur. Neden arapça-türkçe değil? Çünkü ingilizce dil olarak arapçadan terimsel olarak çok sözcük almamıştır. İngilizce ve avrupa dilleri İncil ile tanıştıktan sonra dini konularda terimler türetmiş ve Kuran-ı Kerim indirildikten sonra çevirilerinde arapça terimlere karşılık gelen ingilizce sözcükleri kullanmışlardır. İngilizcenin teknik dil altyapısı gelişmiş olduğundan bunu gerçekleştirmeye olanak sağlamıştır. İngilizce anlamda birlik esasına göre sözcük üretirken türkçe’de sözcükte birlik vardır. Örnegin ‘içmek’ ve ‘yüzmek’ kelimelerini ele alalım. ‘İçmek’ sözcüğü eylemler birbirinden farklı olsa türkçede hem ‘su içmek’ hem de ‘sigara içmek’ için kullanılır. İngilizce’de her iki eylem için ayrı sözcükler kullanılmaktadır. Benzer olarak ‘yüzmek’ kelimesi hem ‘deri yüzmek’ hem de ‘denizde yüzmek’ için kullanılmaktadır. Oysa ki ingilizcede bu eylemler için farklı sözcükler kullanılmış ve bu da ingilizcenin terimsel olarak zenginleşmesine yol açmıştır. 

İnsanlar karşılarındakinin bilmediği yada genelin bilmediği terimler kullanmanın kendilerini ayrıcalıklı gösterdiklerini düşünüyor olabilirler. Bir süre yurtdışında kalınca aklıma türkçe kelime gelmiyordu ve ben de ingilizcesini kullanıyordum. Tabi karşımdakinin ingilizce bildiğini bildiğimden. Eğer bilmiyorsa susup düşünüyordum ayıp olmasın diye. Ancak dini terimler ile durum tamamen farklıdır, bu terimler sembolleşmişlerdir. Siz bu sembolleri taşıyorsanız yada biliyorsanız onlardan olursunuz, bilmiyorsanız farkınız ortaya çıkar yabancı olursunuz, hatta dinsiz olursunuz bazılarına göre. Oysa ki inanç sahibi olmak insanlar ile ortak noktada buluşmak ve birlikte yükselmeyi gerektirir. Allah inancının sembolü insanların yüzündeki ışıktır. Başka bir sembole gerek mi var? Biz de istiyoruz ki artık arapça sembollerden kurtulalım, söylediklerimizi ve okuduklarımızı anlamaya başlayalım.

Dikkatinizi çektiyse, başlığımızı ‘din’ terimini kullanarak yaptık çünkü inançları kapsayan en temel sözcük budur. Türkçede yerleşmiş olan ‘din’ arapçada ‘diyn’ olarak yazılır (bkz Arapça alfabe) ve ‘inanç’ anlamındadır. Yani size dininizi soran bir kişi neye inandığınızı soruyordur. Bu sorunun cevabı ise ‘ben müslümanım’ değil ‘ben Allah’a inanıyorum’ olmalıdır. ‘diyn’ sözcüğü bu anlamı ile tüm inançları kapsar. Faatiha:açılış bölümünde 'yavmi ad-diyni' yani 'inancın günü' denir ve tabi ki tüm inananlardır konu edilen. Kuran'da her bölümde tüm inananlara seslenir aslında.

‘İslam’ sözcüğüne gelince, bu sözcük ‘s-l-m’ kökünden türetilmiş olup arapça ‘islaam’ olarak yazılmaktadır. ‘islaam’ ‘boyun eğmek, kendini sunmak, uymak, uzlaşmak’ anlamlarına gelmektedir. Aynı kök türeklerine bakacak olursak ‘tasliim’ yani ‘teslim’ sözcüğü ‘devretmek, geri vermek, teslim olmak (başkasına kendini bırakmak yada pes etmek), ulaştırmak’ anlamlarını taşımaktadır. Ancak en çarpıcı sözcük ‘salaam’ sözcüğüdür ki ‘sağlıklı olma, parçalı olmamak (tek olmak), eksiksiz, zarar görmemiş’ anlamlarına gelir. ‘salaam’ dilimize ‘selam’ olarak geçmiştir ve en yakın anlamı ‘birisini karşılarken yapılan işaret’ olarak alınabilir. ‘salima’ yani dilimize ‘selime’ olarak olarak geçen sözcük ise ‘salaama ve salaam’ sözcüklerinin türetildiği eylem durumudur. ‘salm’ ‘barış’ demektir.  Önemli bir dini terim olarak Türkçede yer alan ‘müslüman’ kelimesi yine ‘s-l-m’ kökünden türetilmiştir. Arapçada ‘mu-‘ ön eki kendisinden sonragelen kelimelere ‘olan’ anlamı verir ve sözcüğü kişileştirir. Yani ‘muslim(ar):müslüman(tr)’ ‘boyun eğmiş olan, uzlaşmada olan, kendini sunmuş olan’ anlamlarına gelir. Coğul ‘muslimuvn(ar):müslümanlar(tr)’.  

Hazır sözlükte sırası gelmişken ism(ar):isim(tr) sözcüğüne bakalım. Tekil ‘ism’ olarak ve çoğul ise ‘asmaae’ olarak yazılır ve ‘ad, ünvan, nitelik’ anlamlarına gelir. Türkçede kişi adı olarak da kullanılan ‘esma’ bu sözcükten türemiştir ve ‘isimler anlamına gelir. Dilimizde neredeyse dini terim olarak kabul edilen ‘Esma-ül hüsnaa’ ise farsçadır ve arapçada da ‘al-asmaae al-Husnaa’ olarak yazılır. Belirtili ön ad tamlaması olan bu tümleç Allah’ın 99 ismi için kullanılır. 'Husnaa' Hasana:H-s-n kökünden türetilmiştir ve 'Hasana' eylem olarak 'güzellemek' anlamına gelir. Hasan:güzel, Husn:güzellik ve 'Husnaa' ‘güzellik içeren’ anlamına gelir. Bu durumda ‘Esma-ül Hüsnaa’ yerine ‘Güzellik içeren'in İsimleri’ yada ‘Allah’ın nitelikleri’ demek yeterli olur sanırım.

No comments:

Post a Comment

Yorumlarınızı ve isteklerinizi buradan iletebilirsiniz.
Yada anlaveinan@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. İletileriniz paylaşılmasını istemediğiniz durumlarda yayımlanmayacaktır.

Beğenilenler